Fıkralarda bile yoktur, yarım hamile olmak. Ama hayatta var.
Bu devirde kadın olmak, yarı hamile olmak gibi bir şey. Aynı anda hem hamile olmak,
hem olmamak, hem de olmak-olmamak gibi yani... Hem seksi ve erkeksi savaşçı Zeyna,
hem de giyinip süslenip Ken'i bekleyen Barbie Bebek olmak.
Hem erkeklerle, aynı okullarda eşit şartlarda okumak. Hatta daha iyi olmak. Hem
de işe girebilmek icin patronlara 30'una kadar evlenmeme, çocuk yapmama sözu vermek.
Her sabah çocuklarının anası,sevdiğinin kadını olarak uyanmak. Tüm dişi içgüdülerinle
aynada hoş birini görene kadar çabalamak. Ve ardından ekmeğin peşine düşmek. |
Erkek gibi çalışmak. İşinde mantıklı, dışarda duygusal olmak. İşinde atik,
yırtıcı, tuttuğunu koparan, Evinde narin, hassas, şefkatli olmak.
Güzellik bir yere kadar deyip, obir yere bir türlü varamamak. Hiç bitmeyen güzel,
bakımı, ince, genç kalabilme çabaları vermek. Kozmetiklere, estetik mudahalelere
servet yatırmak. Nice okullar, üniversiteler okumak.
Masterlar, doktoralar yapmak. Ama hayaın anlamını ille de bir erkekte bulmak.
Hem saygıdeğer eş, muhteşem ev sahibi, başarılı iş kadını, hem de orospu olmak.
Çok ciddi toplantılar, büyük pazarlıklar yapmak.
Bunları yaparken giydiğin ciddi pantolon takımların altına seksi jartiyer giymeyi
unutmamak. Ah seni becermek için ne taklalar atan bu adamların, senin namusunu
korumak için seferber olup kurallar koymasına gülmek.
Bu devirde kadın olmak. Ardı ardına değişimler geçirmek. Bitmek tükenmek bilmeyen
şizofreniler yaşamak.
Bu devirde kadın olmak. Dedim ya.. Yarı hamile olmak gibi birşey.
Aynı anda hem hamile olmak, hem olmamak, hem de olmak-olmamak gibi....
Can Dündar
|